Gece Kulüplerindeki Sömürüye Karşı Ortak Çağrı: “Polis Şeffaf ve Etkili Soruşturma Başlatmalı”

Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren 19 sivil toplum örgütü, bugün Polis Genel Müdürlüğü önünde yaptığı ortak basın açıklamasıyla, ülkedeki gece kulüplerinde yaşanan sistematik sömürüye ve art arda yaşanan kadın intiharlarına dikkat çekerek, polis teşkilatını kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma başlatmaya çağırdı.

Gece kulüplerinin sadece eğlence alanı değil, aynı zamanda kadınların pasaportlarına el konularak özgürlüklerinin sınırlandığı, ağır psikolojik baskılar altında ve sosyal güvenceden yoksun biçimde çalıştırıldıkları sistematik bir sömürü düzenine dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada, yaşananların insan ticareti suçunun açık göstergeleri olduğu vurgulandı.

Basın açıklamasının odağında, geçtiğimiz ay Alayköy’deki Prenses Gece Kulübü'nde çalışan genç bir kadının hayatını kaybetmesi ve 15 Nisan Salı gecesi yine aynı kişiye ait başka bir gece kulübünde çalışan başka bir kadının intihar girişiminde bulunması yer aldı. Açıklamada, “Bu yaşananlar artık bireysel sebeplerle açıklanamaz. Aynı şahsa ait iki işletmede bir ay içinde iki intihar vakası yaşanıyorsa, bu toplumsal bir alarmdır” denildi.

Yasalar Var, Uygulama Yok

Platform temsilcileri, 2020 yılında Ceza Yasası’na eklenen 245B maddesi ile insan ticareti suçunun açıkça tanımlandığını, ancak bu yasal çerçevenin uygulanmadığını belirtti. Denetim eksiklikleri ve görmezden gelinen ihlaller nedeniyle sömürü düzeninin devam ettiğine dikkat çekildi.

Açıklamada, polis teşkilatına açık bir çağrı yapılarak şu talepler sıralandı:

Yaşanan olayların bir bütün olarak değerlendirilmesi,

Kadınların yaşam ve çalışma koşullarının insan ticareti olasılığı dahilinde araştırılması,

Bağımsız, şeffaf ve etkili bir soruşturmanın başlatılması,

Kadınların beyanlarının alınması, işveren ve işletme faaliyetlerinin detaylı incelenmesi,

Daha önce açılan soruşturmaların bulgularının kamuoyuyla paylaşılması.

“Bu Bir İnsan Hakları ve Adalet Meselesidir”

Toplu açıklamada, kadınların yaşam hakkı, güvenliği ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşama hakkı için artık susulamayacağı vurgulandı. “Bu yalnızca bir insan hakları meselesi değil; aynı zamanda adalet, sorumluluk ve kamu güvenliği meselesidir” ifadeleriyle açıklama son buldu.

Basın açıklamasına imza atan örgütler: İnsan Hakları Platformu, Mülteci Hakları Derneği, Kuir Kıbrıs Derneği, Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, TDP Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi, Sol Hareket, Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD), DEV-İŞ, KTÖS, TOVAD, CTP Kadın Örgütü, Sivil Toplum İnisiyatifi (SiTi), Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, KTTB, Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi, KTOEÖS, Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), KAMUSEN ve GÜÇSEN.