TDP: “Türkiye’nin nüfuzu KKTC’yi uluslararası zeminde şekillendirmeye yetmiyor”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Semerkant’ta düzenlenen “Avrupa-Türk Devletleri Asya Zirvesi” kapsamında yayımlanan ortak bildiriyi değerlendirdi. Parti, bildiride Orta Asya ülkelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını bir kez daha vurgulamasının, KKTC’nin uluslararası alandaki yalnızlığını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.

TDP Basın Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan gibi ülkelerin, Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 (1983) ve 550 (1984) sayılı kararlarına atıf yaparak, Kıbrıs Cumhuriyeti dışında herhangi bir devletin tanınmaması gerektiğini teyit ettikleri hatırlatıldı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Ortak açıklamada BM Güvenlik Konseyi kararlarına olan güçlü bağlılığın yeniden teyit edilmesi, bu ülkelerin uluslararası hukuk ve egemenlik ilkelerine olan bağlılığının açık bir göstergesidir. Aynı zamanda, bu tutumun söz konusu ülkelerin Avrupa Birliği ile ilişkilerini derinleştirme arzusunu da yansıttığı görülmektedir.”

“Tarihin en büyük yalanı, geleceğimizi elimizden alıyor”

TDP, bu gelişmenin yalnızca KKTC’nin uluslararası arenadaki tanınma beklentilerini zayıflattığına değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel siyasetiyle Kıbrıs Türk toplumunu uluslararası zeminde temsil etme kapasitesinin sınırlı kaldığına işaret etti.

Açıklamada, Türkiye'nin etkinliğine rağmen KKTC'nin yalnızlığının sürdüğü belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Bu metin, Türkiye’nin bölgede izlediği siyaset ve nüfuzunun, KKTC siyasetini uluslararası zeminde şekillendirmeye yetmediğinin açık bir göstergesidir. İki devletli çözüm hayalini savunanlar, aslında Kıbrıs Türk toplumunun sistemli bir şekilde silinmesini sağlıyor. Bayrak edebiyatı üzerinden kimliğimiz, kültürümüz ve toplumsal varlığımız her geçen gün biraz daha kayboluyor.”

TDP, açıklamasının sonunda geçmişten bugüne Kıbrıslı Türklere söylenen büyük yalanların, bugün toplumun geleceğini ellerinden aldığını belirterek, halkı uluslararası gerçekleri görerek hareket etmeye çağırdı.